. İngilizce “football”;foot:”ayak” ve ball:”top” demektir. Türkçeye ayak topu olarak çevirebileceğimiz futbol Dünyadaen yaygın ve en çok tutulan sporlardan biridir.
Kullanılan malzemelerin üretimi, stadyumların inşası, transfer paraları ve televizyon yayınları ile dünyanın en büyük endüstrilerinden biridir.
FUTBOLUN TARİHÇESİ
Futbol oyununun ilk defa nerede ve ne zaman oynandığı kesin olarak bilinmemektedir; Fakat tarihi araştırmalara göre ayakla oynanan top oyunlarının Sümerlere kadar ulaştığı bilinmektedir. Mısır’da mezarlardaki duvar resimlerinde ayakla top oynayan insan figürlerine rastlanmıştır. Hatta bu zamandan kalma, 7.5 cm çapında deri veya ketenden yapılmış toplar 2500 yıl önceden günümüze kadar ulaşmış ve kimi müzelerde sergilenmektedir.
. M.Ö 2500 yıllarında da Çin’de yere dikilmiş iki mızrak arasından bir topu tekmelemek suretiyle geçirmeye çalışarak askerlerin talim yaptığı bilinmektedir. Çinliler bu oyuna “TsuÇu” yani “deriden yapılmış topa ayakla vurma” demekteydiler. İ.S.500’e doğru içi kılla doldurulmuş küre biçimli toplar kullanılmaya başlanmıştı. Topa vurulurken ayaklar ve vücudun el ve kollar haricindeki bölümleri kullanılabiliyordu. Çin’de futbol aristokratların da yaptığı bir spordu. İmparator Sarayı’nın önünde oynarlardı ve gol atmak için topu küçük bir delikten geçirmeleri gerekirdi. Bu oyunlara bazen imparator da katılırdı.Kadınların oynadığı futbola “Denizi geçen sekiz ölümsüz” denmekteydi.İsminden de anlaşılabileceği gibi takımlar sekizer kişiden oluşmaktaydı.
Japonya’da da 7.yüzyılda futbola benzeyen bir oyun oynanıyordu.14. yüzyılda Floransa’da oynanan “calcio” (kalsiyo) (İtalyanca’da“tekme”) günümüzde de şenliklerde sürmektedir. İskoçya’da 12.yüzyıldan sonra Tövbe Salısı geleneksel futbol oynama günüydü.
TÜRKLERDE TOP OYUNLARI
Orta Asya Türkleri ile ilgili "La Tartarie" adlı Fransızca eserde, Tsang kentinde, kız ve erkeklerden kurulu takımların ayak topu oynadıkları; bu meraklı ve heyecanlı oyunu izleyen Hiuan adlı bir Çinlinin şunları anlattığı yazılıdır: "... Büyük mabetlerde sık sık ayak topu müsabakaları yapılır. Bu oyunda topa elle dokunulamaz. Ya ayakla, ya da başla vurulur ve böylece topu hasım kaleden içeri sokmak için uğraş verilir..."
Orta Asya’daki Türk Spor Şenlikleri’ni Kivişka’da seyretmiş olan Çinli Song Ven de şunları anlatmıştır:
“Tapınaklara bağlı spor kulüpleri sık sık büyük bayramlar düzenliyorlar, üç gün üç gece süren bu bayramlarda pehlivanlar güreşir,insanlar koşar,atlar koşturulur,ok atılır ve top oynanır.”
Öte yandan, ünlü Türk düşünürü Kaşgarlı Mahmut’un 25 Ocak 1072 ila 10 Şubat 1074 tarihleri arasında yazdığı ünlü eseri "Divan-ı Lügat-it Türk"ün ilk cildinin 323’üncü sayfasında eski Türk boylarının Orta Asya’da "Tepük" adıyla andıkları bir ayak topu oyunu oynadıklarından bahis vardır. Türklerin "Tepük" oynarlarken kullandıkları toplar, ilk dönemlerde oval kalıplara dökülen İğ arşağı biçimindeki kurşun kitlesinin üzerine keçi kılı veya keçe sarılmak suretiyle yapıldığı; zamanla bunların değişime uğradığı ve daha yumuşak cisimlerden yapılmış topların tercih edildiği, bunun için de içi hava ile doldurulmuş ve yuvarlanmış kuzu tulumlarının kullanıldığı yine aynı eserden öğrenilmektedir.
Eski Türklerin "Tepük" oyununu, belirli aralıklarla karşılıklı dikilmiş mızrakların arasından topu, ayakla vurmak suretiyle geçirerek sayı kazanma esasına göre oynadıkları bilinmektedir. "Tepük"ün, Orta Asya’da yaşayan Türk boylarında yüzlerce yıl oynandığına dair, "Hıtay-ı Name" ve "Baybars Tarihi" ile Ayasofya Kütüphanesi’nde 3029 numarada kayıtlı değişik kitaplarda da bahis vardır.
Seyyid Ali Ekber’in yazdığı "Hıtay-ı Name" de bahsedilen "ayak topu", günümüzün futboluyla büyük benzerlik arz etmektedir. Bu eserin 56. sayfasında bu konuda şunlar yazılıdır: "... Ve top oyunu Hıtay da güzeller işidir. Ve dahi harabeti (yaralanması) çok olan ve sığır kursağından top düzmüşler (yapmışlar) ve mahbub (erkek) ve mahbubeleri (kadınları) durdurmuşlar. Ve topa ayaklar ile ururlar (vururlar). Şöyle ki; elin ol topa değdirmeye ve ol topu yere düşürmeye ve nazik ayak ile dürde (ite), saklara (baldırlara) ve usulsüz vurmak ve yere düşürmek ve daireden taşra (dışarı) çıkmak vaki olmaz...".
Ayasofya Kütüphanesi’nde 3029 numarada kayıtlı "Tarih-i Timur" adlı eserde de Timur döneminde Türklerin, içi havayla doldurulmuş kuzu postundan yapılma toplarla oynadıkları; bu oyunda topa elle dokunmanın ve çizgiden dışarı çıkarmanın yasak olduğu yazılıdır ve Timur’un bu oyunu askerlerine bir çeviklik talimi için yaptırdığı kaydedilmektedir.
Bütün bu belgeler, Türklerin yüzyıllar boyunca Orta Asya’da oynadıkları ve "Tepük" adını verdikleri oyunla, günümüzün modern futbolu arasındaki büyük yakınlığın belirgin belgeleridir. "Tepük", eski Türk boylarında tepmek, tekmelemek anlamına kullanılan bir sözcüktür. Türkler bu oyunu yalnız ayakla oynadıkları için bu adı vermişlerdir.
Modern Futbolun Doğuşu
İngiltere’de futbol “mob futbol”dan (mob:ayak takımı) kaynaklanmıştır.Bu spor kasaba ve köylerde festival ve tatil zamanları,örneğin “Tövbe Salısı”,oynanmaktaydı.Birçok insan bu oyuna katılmaktaydı ve geleneksel bir tatil eğlencesiydi ki hala bazı köylerde oynanmaktadır.Fakat yöneticiler ve üst sınıf tarafından kaba ve adi bulunmaktaydı.1314’te,2. Edward futbolun Londra’da oynanmasını yasakladı ve şöyle bir bildiri yayınladı:
“Şehirdeki gürültüden ve bu gürültüden kaynaklanabilecek şeytanlar yüzünden,ki bunu Tanrı yasaklar,kralın adına,buoyunun oynanmasını yasaklarız,uymayanlar tevkif edilecektir.”
1389’da 2. Richard futbolu tekrar yasaklar ve bunun yerine okçuluğu önerir.
16.yüzyılda İngiliz yazar Stubbes,”Bağımlılıkların Anatomisi”adlı kitabında, futbolun kıskançlığa,hınca,nefrete ve düşmanlığa hatta kavgaya ve cinayete neden olduğunu belirtmiştir.
Başka bir yazar 1583’te futbolun boyun, bacak ve kol kırılmalarına,burun kanamasına yol açtığını belirtmiştir ve zararlı bir faaliyet olduğunu yazmıştır.
Daha sonraları, Kral 2.Charles futbol oynanmasını serbest bırakmıştır. Hatta Albemarle dükünün ve kendisinin uşakları arasında bir maç düzenlendiği anlatılır. Kral 2.Charles’ın maça katılışı futbol tarihinde bir ilktir.
“Mob futbol” 500’e varan oyuncuyla oynanırdı. Maç genelde şehir meydanında, öğleden sonra başlardı ve akşama kadar devam ederdi. Kural yoktu.Maç sırasında tüm evler kepenklerini indirirdi.
1846 yılına ait bir “Daily News” gazetesinde “Shrovetide” maçından söz edilmiştir.Anlatılana göre oyun ,yani “mobfutbol”,bir savaştan kaynaklanır. Danlar İngiltere’yi işgale gelince şehirde büyük bir direnişle karşılaşırlar ve bu direniş Londra’dan destek gelene kadar sürer. Sonuçta savaşı İngilizler kazanır. Dan kumandanın kafası kesilir ve bununla futbol oynanır.Anlatılana göre bu olay “Tövbe Salısı”ndagerçekleşmiştir ve sonradan “Tövbe Salısı”nda futbol oynamak gelenek haline gelmiştir.
İlk futbol federasyonu 1863’te kolej mezunu öğrenciler tarafından kuruldu. Bu birliğe FA yani Football Association(Futbol Birliği) adını verdiler. Bu isim günümüzde de aynen kullanılmaktadır. Aynı birlik oyunun kurallarını belirledi.1881’de ise İngiltere Futbol Ligi kuruldu.Bu arada futbol oyununa ilgi arttı,futbol sevgisi İngilizler arasında hızla yayıldı.
1884’te profesyonelleşme gündeme geldi. Profesyonel Futbol Ligi karşılaşmaları 1888’de başladı. İngiltere’den Avrupa kıtasına geçen futbol zamanla bütün dünyada benimsendi.
Futbol tarih boyunca hemen hemen bütün medeniyetlerde benzer biçimlerde boy gösterdikten sonra bugünkü haline en yakin şeklini 17. yüzyılda İngiltere'de almıştır.
Futbolun daha sonraki gelişimi ve kural değişikliklerinin kabulü ise şöyle gösterilebilir:
1841 - Futbol topunun tam bir küre biçiminde olmasının kabulü
1848 - "Cambridge kuralları" adı altında futbol kuralları toplanmış ve bu kurallarla ilk futbol maçı Cambridge'de öğrenciler arasında ilk futbol maçının oynanması.
1855 - Bir İngiliz takımının ilk kez yurt dışına çıkarak futbol oynaması ve böylece Almanya'da futbolun temelini atması
1857 - İngiltere'de ilk futbol kulübü Sheffield Club'inkurulması.
1863 - İngiltere Futbol Federasyonu'nun ve böylece modern futbolun doğuşu.
1870 - Portekiz'de oturan İngilizlerin burada futbolu yaymaya başlamaları.
1871 - "Kral Kupası" veya "İngiltere Federasyon Kupası" nınbaşlaması
1872 - "İngiltere-Iskoçya" : ilk milli maç.
1875 - Kalelere üst direk konulması ve topa kafayla vurulmasına izin verilmesi
1876 - Korner kuralının kabulü
1879 - Glasgow'dan Darwen'e para teklifiyle futbolcu getirilerek profesyonellik yolunun açılması.
1882 - Futbol kurallarında değişiklik yapmaya yetkili "International Board"un kurulması
1885 - Profesyonelliğin İngiltere'de resmen kabulü
1886 - Ofsayt kuralının kabulü
1889 - Danimarka ve Hollanda'da futbol federasyonlarının kurulması
1890 - Futbol maçlarında tam yetkinin hakemlere verilmesi
1891 - Penaltının kabulü
1893 - Amerika'da ilk futbol federasyonunun Arjantin'de kurulması
1895 - İngiltere'de bayanların ilk futbol maçını oynaması
1899 - Sürenin 90 dakika, ölçülerin 118.4 x 91.4 olarak belirlenmesi
1900- Futbol ilk defa olimpiyatlarda gayri resmi olarak yer alır,
1901 - Sheffield United - Tottenham Hotspur federasyon kupası finalini 110.802 kişi izledi.
1902 - İngiltere dışında oynanan ilk milli maçta Avusturya'nın Macaristan'ı 5-0 yenişi.
1903 - Averajın kabulü
1904 - Belçika, Fransa, Danimarka, Hollanda, İspanya, İsveç, İsviçre'nin FIFA'yı kurması
1906 - Kıtalar arasi ilk milli maçta Güney Afrika'nın Brezilya'yı Brezilya'da 5-0 yenişi.
1907 - Kendi sahasında bulunan bir futbolcunun ofsayt sayılmamasının kabulü
1908 - Londra Olimpiyat Oyunları'nda futbolun ilk kez olimpiyat oyunlarında yer alması. 1930- İlk dünya kupası ise Montevideo’da yapılır ve Uruguay birinci olur.
.......