Sporla ilgili yayınları çeşitli ortamlarda sunan kitle iletişim araçlarının hepsi spor medyası olarak adlandırılmaktadır.
Spor olaylarını halka duyurma, spor bilinci yaratma ve spor kültürünü yayma işlevlerini yerine getiren spor medyası, geniş kitleleri etkileyen ve aynı zamanda onlardan etkilenen bir yapıdadır.
Teknolojinin hızla geliştiği, internetin hayatımızdaki yerinin büyüdüğü ve medyanın dönüşüme uğradığı bu süreçte spor medyası da değişmiş dijitalleşmiştir.
Spor dünyada kitleleri peşinden sürükleyen ve popüler kültürün şekillenmesinde önemli rol oynayan etkinliklerden biridir. Popüler kültürün gündeminin belirlenmesinde medya ile birlikte devamlı bir iş birliği içinde olan spor, toplumların ortak paydalarda buluşmasında da önemli rol oynamaktadır.
Spor ile medya bu ortak paydada buluşurken özellikle gençlerin gündemlerine şekil vermekte ve onların tüketim alışkanlıklarına da etki etmektedir.
Sporun medyaya olan ekonomik bağımlılığından dolayı yazılı ve görsel basının gittikçe artan bir şekilde spor üzerinde etkisi olduğu görülmektedir.
Türkiye'de özel televizyonların ortaya çıkmasından sonra özellikle; fazla seyirciye sahip kulüpler liginin yayın hakları gelirleri önemli bir yer tutmaktadır.
Televizyonun profesyonel sporlar olmaksızın da varlığınısürdürebileceği fakat profesyonel sporların televizyon geliri olmaksızın şu anki durumlarında var olamayacaklarıbelirtilmektedir.
Popüler sporlara mali girdi ile televizyonun birçok şekilde sporu etkilediği ifade edilmektedir.
Değişen ilgiler ve dünyadaki gelişmeler göz önüne alındığında medyanın daha fazla seyirci toplamak için sporların yapısında,kurallarda ve programlamada değişiklikler yaptığı gözlemlenmektedir.
Futbol, dünyanın birçok ülkesinde olduğu gibi Türkiye’de milyonları peşinden koşturan bir olgudur. Seyir zevki olması, kurallarının basitliği, izleyenlerin kolayca oynayabilmesi, kulüpler arası rekabet, medya aracılığıyla tekrar üretilmesi bu ilgiyi arttırmaktadır. Aynı zamanda ulaştığı ekonomik büyüklük ile de ülkede en fazla paranın dolaştığı sektörlerinden biri halindedir. Futbol müsabakalarının naklen yayını için 2010 yılında yapılan yayın ihalesinin bedelinin yıllık yaklaşık 500 milyon dolara ulaşması bunun belirgin bir örneğidir.
Türk spor basını, spora ayrılan yer zaman ve branşlardağılımında profesyonel futbol lehine büyük bir dengesizliğin olduğunu ortaya koymaktadır.
Yapılan araştırma da, Spor medyasının; Futbola % 84.5, basketbola % 7.3 ve diğer spor branşlarına % 8.2 gibi çok düşük düzeylerde yer verilmektedir. Bu yayın ile amatör sporlara çok büyük oranda haksızlık yapılmakta, Amatör sporların daha az reklamının yapılmasına ve bu sporların geniş kitleler tarafından benimsenmesine engel olmaktadır.
Sporun tüm dallarıyla medyada yer alması, insanların bu sporları yapmaya özendirilmesi ve bu konularda bilgilendirilmesi spor adına arzulanan bir durumdur.
Çok değişik spor dallarının insanlarımıza tanıtılması ve özellikle gençlerimizin bilgilendirilerek yönlendirilmesi için diğer spor branşlarına da yer verilmeli ve spor adına sadece futbolun anlaşılmasına son verilmelidir. Fakat bu durum karşılıklı bir çabayı gerektirmektedir. Çünkü halkımız diğer spor dallarına ilgi göstermediği ve sadece futbol maçlarını izleyerek televizyonların izlenme oranlarını artırdığı müddetçe diğer spor dallarının ekranlarda yer alması mümkün görülmemektedir. Diğer spor dallarına yer verilmediği müddetçe de gençlerin bu sporlara özendirilmesi de zor görünmektedir. Bu kısır döngünün tek çözüm yolu ise bilinçli ve eğitimli sporcu ve spor seyircilerinin artması ile olacaktır.
Televizyon ve spor endüstrisi arasındaki ilişkide televizyonun baskın olduğu belirtilirken popüler sporlarla ilgili yayınların da görsel ve yazılı basında çok fazla reklam aldığı göz ardıedilmemelidir.
Spor programlarının diğer popüler drama, komedi, macera gibi seri programlarla karşılaştırıldığında, hem daha ucuza mal olduğu hem de reklamlar sayesinde daha fazla kazanç sağladığı belirtilmiştir.
Spor gittikçe önemli oranda görsel ve yazlı basında yer aldıkça medyanın da doğal olarak spora bağımlı hale geldiğini söyleyebiliriz.
Türkiye'de özel televizyonların spor yayın haklarını almak için çok fazla uğraştıkları bilinmektedir. Fakat bu çabalar sınırlıdır. Çünkü özel televizyonlar futbol, voleybol ve basketboldaki önemli karşılaşmalar ile ilgilenmektedirler. Son zamanlarda yazılı basında sporla ilgili yayınların ayrı bir ek olarakgazetede verildiği de gözlenmektedir. Ayrıca günlük spor gazeteleri de son zamanlarda artış göstermiştir.
Bütün bunlar göz önüne alındığında, spor sayfalarında ve spor yayını yapan televizyonlarda daha fazla reklam yayınlatma talebi, medyayı spora daha bağımlı hale getirmiştir.
SPOR GAZETECİLERİ SPOR HABERLERİNİ VERİRKEN:
Spor olaylarını sportif bir anlayışla vermeli. Kışkırtıcı ve sporda şiddeti körükleyici yayınlar yapmamalı.
Spor bilincinin gelişmesini amaçlamalı. Spor kültürünü tüm topluma yaymalı ve spor anlayışını yükseltmeye çalışmalı.
Sporu bir yaşam biçimi olarak topluma iletmeli.
Spor dilini doğru kullanmalı.
Herkes için spor olgusunu savunmalı.
Seyreden değil, Spor yapan bir toplum oluşturulmasını amaçlamalı.
Sporu: güzellik, erdem, centilmenlik olarak algılamalı ve anlatmalı.
Toplumun önünde gitmeli, toplumu aydınlatmalı, toplumdan kopuk olmamalı.
Araştırmacı, yaratıcı ve üretken olmalı.
Sağlıklı ve sporla dolu günler dilerim.