İlk modern olimpiyatlar 1896 Atina
Burada iki hususa dikkat etmek gerekir. Birincisi, 1896’da Osmanlılarla Yunanlılar arasında büyük anlaşmazlık vardı. Girit adasındaki ayaklanmalar nedeniyle Avrupa ülkeleri de Bab-ı Ali’yi sıkıştırmaktadırlar. Bu nedenle, bir Osmanlı vatandaşının Atina’ya gidip, yarışmalara katılması imkansız olmasa da, çok güç bir olgudur. İkinci husus, bilindiği gibi Coubertin aklına gelen her ülkedeki, bilebildiği kişi ve adreslere mektup yazıp, Olimpiyatlara katılmalarını istemiştir. Ama, katılan sporcuların hemen hiçbiri resmi bir kuruluş tarafından seçilmemiş olup, kendi kulüp ve okulları tarafından yollanmış hatta kendi paraları ile Atina’ya gelmişlerdir.
1896 Atina'da yapılan ilk modern olimpiyatlar da Türk sporcu var mıydı? Yanıtlar çelişkili. Bir Yunan gazetesi, "Macarlarla birlikte Koç Mehmet Pehlivan Selanik'ten vapura bindi" diyor, gerisi yok. Bir başka bilgi de, Deliormanlı Pehlivan Koç Mehmet'in 'bayram güreşine gider gibi" Atina'ya gittiği, ancak organizasyon komitesince güreşmesine izin verilmediği yönünde.
1900 Paris Olimpiyatlarına, Türkiye’den katılma olmadığı gibi, ülke de bu spor şöleninden bahsedildiği dahi bilinmemektedir.
1904’deki St. Louis de (ABD) Olimpiyatlarına ise, uzaklığı nedeniyle, Amerikalılar dışında pek az ülke katılmıştı.
1906 Atina ara Olimpiyatlarına Osmanlı tebası olan İzmir ve Selanik kentlerinden sadece bazı gayri Müslimler ve İzmir’de yaşayan yabancı uyruklu sporseverler katıldılar.
Bu kentlerden katılan Rum asıllı Türk vatandaşlarının çoğu 1906 Olimpiyatları Organizasyon Komitesi tarafından “Yunan” vatandaşı olarak kabul edilmiş ve jimnastik yarışmaları içinde yer alan “İp’e Tırmanma” branşında 11.4 saniye ile birinci gelen İstanbul Tatavla (Kurtuluş) Kulübü’nden Yorgo Albirantis’in başarısı, Yunan atletlerinin arasında gösterilmiştir.
1906 Atina konusunda çok detaylı bir araştırma yapan Dr. Mallon’ın, resmi kayıtlardan aldığı bilgilerle, Türkiye’den geldiklerini bildirenlerin adları ve katıldıkları branşlar sadece atletizm, futbol ve kürek sporlarıdır.
İstanbul (Atletizm):Vahram Hepet Papazyan (Robert Kolej). Seçmelerde 800 metrede altıncı ve 1.500 metrede ise dördüncü olmuş ve finale kalamamış.
Selanik (futbol) : Osmanlı toprakları içindeki Selanik’ten Rum adı taşıyan 11 oyuncu katılmış.
Danimarka’dan “Milli Takım” diye katılan takıma ilaveten, Atina, Selanik ve İzmir takımlarından oluşan dört takım turnuvaya katılmış. İlk maçta, Yunan takımı Selanik’i 5-0 yenmiş, Danimarka da İzmir’i 5-1mağlup etmiş. Birincilik için yapılan maçta ilk devrede Danimarka, Yunanlılara 9-0 durumdayken, Yunan takımı ikinci yarıya çıkmamış. İkincilik için İzmir veya Selanik’le karşılaşması gereken Yunan milli takımı, sahaya çıkmayınca hükmen mağlup sayılmış, ikincilik için yapılan maçta da , İzmir Selanik’i 3-0 yenerek sahadan galip ayrılmış ve Danimarka’nın ardından Olimpiyat ikincisi olmuştur.
1908 Londra olimpiyatları İstanbul’daki o zamanki adı ile Tatavla Heraklis diye bilinen Kurtuluş Gençlik Kulübü sporcularından Aleko Moulos’un 1908 Londra Olimpiyatlarına gitmiş ve cimnastik dalında yarışmış. Bireysel kombine hareketler dalında yarışan Mulos dereceye giremedi. Aleko Moulos, Galatasaray Lisesi öğretmeni Juery tarafından Coubertin’i gezdirmesi için tanıştırılan bir genç sporcudur. Coubertin, nakledilenlere göre, Selim Sırrı’nın IOC üyesi olmasının imkansız olduğunu anlayınca, ülkede bir Milli Olimpiyat Komitesi olmamasına rağmen, Moulos’un Londra’da yarışması için kendi ağırlığını kullanmıştır.
1912 Stokholm Olimpiyatları resmi olarak katıldığımız ilk olimpiyatlardır. 1912 Stokholm Olimpiyatlarında 2 Osmanlı Mıgırdıç Mıgıryan ve Vahram Papazyan katıldılar.
Mıgırdıç Mıgıryan: 7 Temmuz’da sırasıyla uzun atlama, mızrak, 200 metre, disk atma ve 1500 metre yarışmalarından oluşan pentatlon branşında 5.59 metre uzun atlamış, mızrağı 36.87 metreye atmış ve 200 metrede 26.4 koşmuş fakat son iki yarışmaya katılmamış.
Mıgırdıç Mıgıryan 10 Temmuz’da yapılan gülle atma yarışmasında 10.63 metre ile, katılan 22 atlet arasında 19. olarak yerini almış, ertesi gün yapılan sağ ve sol elle gülle atma yarışmasında da sağ elle 10.85metre ve sol elle de 8.93metre atarak, Olimpiyat 7.si olmuş bir atlettir. Ertesi gün yapılan disk atma yarışmalarına da katılan Mıgıryan 40 atlet arasında 32.98 metre atarak 34. olabilmiş.
O yıllarda bir atletin ferden katılacağı atletizm branşlarının sayısı kısıtlanmadığından 13-15 Temmuz günleri yapılan dekatlon yarışmalarına da katılan Mıgıryan, ilk gün programda yer alan 3 yarışmaya katılmış ve sırasıyla 100metreyi 13.3’de koşmuş, 5.43 uzun atlamış, gülleyi de 11.05metreye ulaştırmış ve geri kalan yedi yarışmaya katılmamış.
Stokholm de ki Türkiye Büyükelçisinin eşinin kendi elleriyle diktiği ay yıldızlı fanila ile yarışan bu iki genç, Olimpiyatlarda katıldıkları yarışmaların sayısı ve çeşitliliği nedeniyle de, kimsenin yenilemeyeceği bir rekor kırmışlardır.
Ay-yıldızlı bayrağımız, ilk kez Stokholm de yüzünü gösterdi. Kendi imkanları ile İsveç'e giden iki genç atletten Vahran Papazyan 800 ve 1500 metre seçmelerinde elendi, Takım arkadaşı Mıgırdıç Mıgıryan ise çeşitli dallarda katıldığı yarışmalarda, resmi olmamakla birlikte ilk Türkiye Rekorlarının sahibi oldu.
1916 Berlin olimpiyatları 1914’te çıkan 1. Dünya Savaşı nedeniyle yapılamadı.
1920 Anvers olimpiyatları IOC, savunduğu ideallere yakışmayacak bir karar aldı ve savaşta ‘saldırgan’ diye adlandırdıkları ülkelerin 1920 Olimpiyatlarına davet edilmemesini, bu ülkelerin Milli Olimpiyat Komitelerinin tanınmamasını ve IOC üyesi olarak seçtikleri kişilerin de, üyeliklerinin düştüğünü açıkladı.
Bu nedenle Almanya, Avusturya, Macaristan ve Bulgaristan’ın yanında Türkiye’de, Anvers de ki 1920 Olimpiyatlarına katılamadı.
1924 Paris Olimpiyatları'nda Türkiye Milli Futbol Takımı da ilk kez yer aldı. Milli takım Çekoslovakya'ya 5-2 yenilerek elendi. Türkiye, 1924 Olimpiyatları'nda 11 atlet, 3 bisiklet, 2 halter, 1 eskrim, 5 güreş ve 18 futbol oyuncusu tarafından temsil edildi.
Yapılan görüşmeler sonucunda altı aylık sözleşme ile İskoç asıllı Billy Hunter aylık otuz İngiliz sterlini karşılığında futbol takımının antrenörlüğü, Macar Raul Peter aylık yüz dolara güreş antrenörlüğü, Amerika’nın en iyi antrenörlerinden biri olan Tobin ile de yine aylığı yüz dolara atletizm antrenörlüğü için anlaşılmıştır. Antrenörler hemen Türkiye’ye gelerek olimpiyatlara iki ay kala Mart ayı içinde görevlerine başlamışlardır.
1928 Amsterdam olimpiyatları Gülleci Cemal 1924 Paris Olimpiyatlarına ilk Türk halterci olarak katılmış ve toplamda 345 kg kaldırarak 39 sporcu arasından 12’nci olmuştur. Ardından 1928 yılında Amsterdam Olimpiyatlarında tüy siklette 262.5 kg kaldırarak 25 sporcu arasından 8’incilik elde etmiştir bu dereceler olimpiyatlarda elde edilen ilk derecelerdir. Gülleci Cemal ayrıca muntazamada dünyanın en iyisidir. Bu günkü anlamda yay çekmek demektir. O tarihlerde tüm dünyada ağırlık sporları ile ilgilenenler yay çekmeye de özel bir ilgi göstermekteydi.
1928 Amsterdam Olimpiyatları'nda Türkiye'den 6 atlet, 5 bisikletçi, 1 halterci, 4 eskrim sporcusu, 6 güreşçi ve 20 kişiden oluşan bir futbol takımı mücadele etti. Türk atlet Ömer Besim Koşalay, 1924 ve 1928'de Türkiye'yi temsil etmiştir.
1932 Los Angeles Olimpiyatları'na Türkiye, yolun uzaklığı ve masrafların çokluğu nedeniyle bu olimpiyata katılmadı.
1936 Berlin olimpiyatları 1936 Berlin Olimpiyatları'na 2'si kadın 60 sporcuyla katılan Türkiye, ilk kez bir olimpiyatta Türk kadın sporcularla yer almış oldu. 1936 Berlin Olimpiyatlarında Bayanlarda ilk katılan sporcularımız: Eskrim dalında; Halet Çambel ve Suat Fetgeri Aşeni
Türkiye, olimpiyat tarihinin ilk madalyalarını 1936 Olimpiyatları'nda elde etti. Türkiye'nin Olimpiyat Oyunları tarihinde şeref kürsüsüne çıkan ilk Türk sporcusu serbest güreş 79 kg'da bronz madalya kazanan Mersinli Ahmet Kireççi oldu.
Grekoromen stilde 61 kg'da Yaşar Erkan ilk altın madalyanın sahibi oldu.
Türkiye, kazandığı 2 madalyayla Olimpiyatları 19. sırada tamamladı.
1940 Helsinki; 1940 yılında Japonya'nın başkenti Tokyo'ya verilen olimpiyat oyunları savaş nedeniyle bu kentten alınarak Finlandiya'nın başkenti Helsinki'ye verildi. İkinci Dünya Savaşı'nın başlaması üzerine bu kent de organizasyonu gerçekleştiremedi.
1944'te ise İngiltere'nin başkenti Londra'da düzenlenmesi planlanan olimpiyat oyunları da yine İkinci Dünya Savaşı yüzünden yapılamadı.
1948 Londra olimpiyatları Türkiye, Londra'da yapılan 1948 Yaz Olimpiyatları'na, 6 branşta 57 sporcu ile katıldı. Türk serbest güreş milli takımı yaptığı 36 karşılaşmadan 31'ini kazanarak büyük bir başarı elde etti. Nasuh Akar 57 kiloda şampiyon oldu. 62 kiloda Gazanfer Bilge bütün karşılaşmalarını tuşla kazanarak altın madalya aldı. 67 kiloda Celal Atik, Kanadalı rakibini 2 dakika 11 saniyede tuşa getirerek bu dalda bir rekor kırdı ve şampiyon oldu. 73 kiloda Yaşar Doğu, final karşılaşması dışında bütün güreşlerinde rakiplerini tuşla yendi ve altın madalya kazandı. Halit Balamir 52, Adil Candemir 79 kiloda gümüş madalya kazandılar. Türk serbest güreş milli takımı kazandığı 4 altın, 2 gümüş madalyayla Olimpiyat şampiyonu oldu.
Grekoromen stilde ise; Mehmet Oktay Altın, Ağır: Ahmet Kireççi Altın, 52 Kilo: Kenan Olcay Gümüş, 79 Kilo: Muhlis Tayfur Gümüş, 56 Kilo: Halil Kaya Bronz,
Atletizm (3 adım): Ruhi Sarıalp Bronz madalya kazandı.
Türkiye kazandığı 6 altın, 4 gümüş, 2 bronz madalyayla ekip halinde Olimpiyat yedincisi oldu. Olimpiyat tarihinde 1948 e kadar en çok altın madalya aldığımız olimpiyatlar oldu.
1952 Helsinki olimpiyatları 1952 Yaz Olimpiyatları'nda Türkiye'yi Olimpiyatlarda tamamı erkek 60 sporcu temsil etti. M. Hasan Gemici Güreş Erkekler Serbest Güreş (52 kg) Altın, M. Bayram Şit Güreş Erkekler Serbest Güreş (62 kg) Altın, M. Adil Atan Erkekler Serbest Güreş (87kg) Bronz madalya kazandılar. Türkiye, kazandığı 2 altın ve bir de bronz madalyayla ülkeler sıralamasında 16. oldu.
Bundan sonraki sayımızda 1956 Melbörn Olimpiyatlarından 2020 Tokyo olimpiyatlarına kadar olan “Olimpiyatlarda Türkiye (2) bölümünü yayınlayacağım. Şimdilik hoşça kalın, Sporla kalın.
[email protected]